Astropsikoloji ve Ay, Anne, Bağlanma İlişkisi

Her canlı doğuştan bir bağlanma sistemi ile gelir dünyaya ve bu sistem bizim diğer insanlarla ilişki kurmamızı sağlar. Ana rahmine düşmeyle ilk sesini duyduğumuz ve plesenta yoluyla ,halkın diliyle ise kordonla bebeğe geçen ilk duygular, duygu dünyasını hissettiğimiz anne, içinde doğduğumuz ev, aile, şehir ve atasal DNA kodlarımız… Buralarda kurduğumuz ilk ilişki Astrolojide Dünyaya en yakın Işıklardan olan Ay’ı anlatır.  Ay burcumuz aidiyet, korunma ve kollanma güdümüzü, ilk bağlanma şeklimizi de anlatır. Çocuk Astrolojisinde aslında annemizi gördüğümüz yüzümüz, temel beslenme kaynağımız.

Üniversite yıllarında çocuğun bağlanma ilişkisini anlatırken sevgili  Prof. Dr Gözde AKOĞLU hocam Bağlanma teorisinin kuramcısı John Bowlby,’in maymunlar üzerinde yaptığı bir deneyi  izlettirmişti. Deneyde iki düzenek oluşturulmuş ve bir düzenekte sert zemin üzerinde süt diğer düzenekte yalnızca yumuşak bir battaniye koyulmuştu. Yeni doğan maymunu ortama koyduklarında koşarak yumuşak battaniyeye sarıldığı ve bir süre kendisini sakinleştirdiği ardından diğer düzeneğe giderek beslendiği ve orada kaldığı gözlemlendi. Aradan geçen belli bir süre sonunda ortama gürültülü bir ses verdiklerinde ise maymunun beslenmeyi bırakarak  hızla yumuşak battaniyeye koşarak sarıldığı gözlemlendi. Deneyin sonunda güvende olma, sakinleşme ve huzurlu olma ihtiyacının hayattaki en temel ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere Astrolojide en temel bilinen Ay Yengeçte kendi evindedir, güvende ve ait olduğu evdedir. Ay Boğa burcunda ise yücelimdedir, tıpkı maymunun güvende hissetme ihtiyacını karşıladıktan sonra beslenme ihtiyacına yönelmesi gibi. Sevgili Öner DÖŞER hocamın Temel Seyiye Astroloji dersini anlatırken verdiği örneğe de çok benziyordu deney.  “Ay Yengeç’te kendi evinin sahibidir, Ay Boğa’da ise kiracı olduğu evi  kendi evi gibi gören,  ev sahibinden daha çok evi sahiplenen kiracıya benzer. Özel bir durumda ev sahibi evi her zaman geri alır unutmayın” sözüde , Astroloji ve Bilimin birlikteliğini  gözler önüne sermektedir. Bütün bunların yanı sıra Psikolojide,  bağlanma ilişkisi Astrolojide Ay’ın yerleşimi ve diğer gezegenlerle olan ilişkisi gibi, çocukluktaki beslenme, ilk öğretmeniyle kurduğu ilişki, ergenlikte kurduğu romantik ilişkiler ve  yetişkinlik dönemindeki  bağlanma figürleriyle de en derinde Ay ile de  temsil edilir. Çünkü Ay aynı zamanda bilinç dışındaki, yani nedeni bilinç düzeyinde hatırlamadığımız  tercihlerimizi anlatır.